Bu yazıyı bugün benimle bu şoku paylaşmış olan arkadaşım Eren'e ithafen yazıyorum.
Ne yalan söyleyeyim, uzun süredir inancım kalmamıştı. Durmadan bir şeyleri sorguluyor, her gece ettiğim o masumane dileklerle dolu duaları yapmıyor; yatağımda konuştukça da, boşa konuşmuşum hissine kapılıyordum. Bugün öyle bir şeyin farkına vardım ki; bir şeylere inanma konusuna çok sert baktığıma karar verdim.
Tam 1 hafta önce dershanedekilerin zoruyla falcıya gittim. (Ne işim var benim falcıda?) Kadın da o kadar alakasız şeyler söylemişti ki, pek umrumda olmadı, tam tersine gitti 15 lira bile dedim. Üstüne üstlük, Eren'le konuşup: "Abi nasıl kandırıldık belli değil, gitti paracıklar, hadi gel iddaa oynayalım bari." şeklinde bir konuşma dahi geçti aramızda.
Kadın bir çok şey söyledi aslında orada, bir tanesine kısmi hak verdim; ama o da bilinmeyecek bir şey değildi. Drama her gencin hayatında olan bir şey; ancak ve ancak, "ailen yeni ev alacak" deyince, ben de içimden kadına gülüp, "yok canıııım" dedim. Daha sonra eve gelip, bunu annemle babama anlatınca kahkahalarla güldüler.
*Dün babam eve gelince yeni bir ev alacağını söyledi.
Bugün Coğrafya dersinde ben yeraltı sularını dinlerken, Eren bana döndü ve sadece: "Deniz, fal." dedi. Evet, haklıydı, "fal". Fal çıkmıştı. Belki şu an delirmiş olduğum düşünülebilir; ama inanılmaz inandım ben bu işe. Belki kadına bir daha gitsem, zırvalayıp alakasız şeyler söyleyecek; ama şu an bana öyle değişik bir his verdi ki, sanırım inanmaya ihtiyacım varmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder