23 Kasım 2010 Salı

Guven

"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum." - Cingeneler Zamani

Bir insani "guvenilir" diye nasil adlandiririz? Belli ki biz ona guveniyoruz; ama o bize guvenmeseydi bizi yaninda tutar miydi? Biz ona guvenilir sifatini vermeseydik, o "guvenilir" olur muydu?
Guven, zor bir sey. Insanlara inanmak, arkalarinda durmak her zaman ne yazik ki mumkun degil. Dusunceler uyusmayinca, bizi karsimizdaki insana baglayan tek sey ona onceden duydugumuz "guven". Ya da o insani tam tanimiyor da olabiliriz; ama gelecege karsi umutlarimizda ona da yer vermisizdir. Ona inanarak, bir sans tanimisizdir.
Insanlar, birbirlerinin guvenlerini o kadar bosa cikariyorlar ki, insanin inanasi gelmiyor bir sureden sonra. En guvenilesi insana bile bir supheyle bakar hale geliyor. "Bak, belki boyle dusunuyor, ben olsam oyle yapabilirdim" dedigi an, aslinda is karsidaki insandan ote, kisinin kendisinde bitiriyor. Kisiligimizde sakladigimiz karaliklari baskalarina vad edip, alinlarina etiketler yapistiriyoruz.

Guvenmek zorundayim. Baskalarinin ne dedigi ya da icimdeki o kotu dusunen parcanin kulagima ne fisildadigi kimin umrunda?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder