16 Mart 2011 Çarşamba

Hayaldeki O Ideal Ilk Opusme

Tamam, kabul ediyorum. Ben boş bir insanım- yaaani bazen. Bugün duştaydım ve aklıma saçma sapan bir soru geldi: Acaba kızların akıllarındaki bir erkekle ideal ilk öpüşme nasıldır? Sonra dedim ki kendi kendime, “Deniz merak etmektense birkaç kişiye sormayı deneyebilirsin.”
Alın size cevaplardan birkaçı…
Not: Erkeklerin işi zor.

“Mesela bir odada yalnızken güzel bir müzik, loş ışık filan… Sonra konuşurken öyle boş arkandan gelecek, sarılacak belinden tutarak. Sonra belinden seni çekerek kendine döndürecek ve duvara yaslayacak, önce boynundan öpüp, sonra normal öpmeye başlayacak. İşte bu kadar.”
“Ya sanırım hafiften böyle kavga gibi bir şey sonunda barışırken filan olabilir. … Abi dershaneden geldim şu an, romantik olmasa da her şekilde giderim yani…”
“Sanırım böyle yağmur yağıyor, nefesimiz kesilmiş. Hani böyle konuşamıyoruz, böyle uzaklardan, böyle hızlıca yürüyerek… Hani böyle daha fazla tatmin… Hani daha fazla sarılmak (can’t get enough of him tarzında) Çünkü o kadar artmış kı tansiyon ve zaman, artık dayanamıyormuşuz gibi.”
“Ay spiderman iyiydi; ama bence EN İYİSİ böyle hiç beklenmedik bir anda erkeğin seni kendine çekip öpmesidir.”
“Bence çok ciddi bir tartışmadan sonra olmalı. Hani “Neden bu kadar çok takıyorsun ki?” filan der kız. Çocuk da “Çünkü…” der devamını getiremez. Kız da “Hıh, söyleyemeyeceğini biliyordum; hiçbiriniz söyleyemezsiniz!” der. Çocuk da kız tam giderken kolundan yakalar ve *muck*. Ha bu arada, dışarıda olmalı bu. Sağnak yağmur veya karda”
“İspanya ya da İtalya. Yazın, akşam, hava sıcak; ama esiyor. Üzerimde tiril tiril siyah bir elbise. Kollarımda güzel bileklikler, malum kişiyle. Saçlarım açık rüzgarda uçuşuyor. Mükemmel ama mütevazi bir restoranda akşam yemeği yemişiz. Hesabı ödüyoruz, ikimizin de yüreği pır pır. Bu kişiyle 6-7 sene önce aramda bir şeyler olmuş; ama çıkamamışız, hani olmamış. Neyse dışarı çıkıyoruz. Bir rüzgar esiyor; bir ürperti geliyor bana. Yürürken kollarımı sarıyorum. Sonra o benim üşüdüğümü fark edip, ceketini vermek istiyor. Tabii bu yürüdüğümüz sürece oluyor. Konuşuyoruz, şakalaşıyoruz, gülüşüyoruz. Ben önce kabul etmiyorum ceketi, sonra gülümseyerek tamam diyorum gözlerim yere eğil. Neyse bu arkadan ceketi omzuma asarken, önce boynuma bir öpücük konduruyor. Sonra beni kendine doğru düzeltip, aynı hizaya gelince gözlerimin içine bakıyor. Ben gözlerimi yere eğip utanınca, beni küçük bir şekilde öpüyor. Ama sokakta kimse yok. İnanılmaz güzel bir yaz akşamı. “

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder