16 Ocak 2011 Pazar

Editorun Notu

Bugun blogumun benden habersiz uluslararasi calistigini ogrendim. Valla haberim yokmus, kerata yabanci sitelerde benden habersiz link olarak yer aliyormus. Oralara nasil ulastigi hakkinda hicbir fikrim olmadigi gibi, icinde 5 kelimeden fazla ingilizce yer almayan bu blogda, yabancilarin ne buldugu ve neden paylasma ihtiyaci duyacaklari da tartisilir meselelerden. (Zaten blogunu okuyan kac kisi var demeyin, bu soru sil bastan ediyorum - her ne demekse.)
Her neyse. Butun bu ilgincligin aksine, bugun bir sureligine bloga yazmama karari aldim. Boyle kendi kendime yuzlesme dakikalari yasadigim bloga sanirim bir sureligine ihtiyacim yok. Sorunlari cozmektense, paylastigimi farkedip; onlari cozemesem de en azindan yoklarmis gibi davranmaya karar verdim. Ote yandan, ders calismam gerektigini varsayarsak blog yazmakla gecirdigim o 10 dklari, 10 tane matematik sorusu cozmeye vicdanen tercih etmekteyim. Ama acikcasi, ilk nedenim daha agir basmakta.
Demin oturmus muzik dinliyordum. Her zamanki gibi shufflein azizligine ugradim ve su cumleyi duyunca, o cumle de benim icime oturdu. "So I start a revolution from my bed"
Sanirim benim de devrimim icin vaktim geldi.

Bir surelik bu kadar.
Deniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder