15 Ağustos 2010 Pazar

Almanla içki konusunda bile kapıştım da olmadı.
Şaka maka yazı da bitirdik. Yani en azından ben bitirdim ve ÖSS denilen iğrenç sınavın stresini 1 yıl boyunca yaşayacak herkes bitirdi. Geri dönüp bakıyorum da, ne yazdı yani. Eğlendik, eğlendirdik; ama şu an pazartesi günü dersaneye gidicek olmanın verdiği rahatsızlık anlatılamaz.
Bugün artık üniversiteli olan diğer arkadaşlarımlaydım ve bu durum bana ne kadar koydu anlatamam. Milletin kafa rahat, lise bitmiş üniversiteli olmuş; benim yarınım bile belli değil be kardeş. Birtanesi girmiş zaten Boğaziçi'ne, diyor bana "Senle beraber okuyacağız ne güzel!". Ah canım ben ne yapıcağımı biliyor muyum ki?
Demin de arkadaşın evindeyken geleceği meleceği konuşunca farkettim, "Ben nasıl büyük adam olucam?" Hele bir de deneme sınavlarında "Emre'nin tedavisi bitti ve oyuna girdi. cümlesindeki anlatım bozukluğunu bulunuz" gibi sorular olan bir sistemin parçasıyken. Kardeşim, Emre'nin tedavisi bitti ve "Emre" oyuna girdi. Mutlu musun şimdi? Ben zaten anlatım bozukluğu olan soruyu anlıyorum. Bana tam tersine cümleler doğru bile görünüyor. Sen anlatım bozukluğu var diye soruları anlamıyosan, senin bileceğin iş. Biz Türk'üz; bizi alavereye dalavereye alışkın yetiştirdiler.
Zorlu bir yoldan önce iyi yaz geçirdim uzun lafın kısası. İçim de rahat, kaç gündür arkadaşlar fal bakıyorlar bana; zorlu bir yolun sonunda en yükseğe çıkıyormuşum. Hadi hayırlısı diyorum ve şu son zamanlarda yaşadığım zorluklara ve başa çıktığım kayıplara rağmen, sahip olduklarıma teşekkür ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder