18 Ağustos 2010 Çarşamba

Sonlar ve başlangıçlar

Çok yoruldum be kardeşim bugün. Ciddi ciddi yıllardan sonra bugün oturup test filan çözdüm; aklıma 8. sınıftaki günlerim geldi. O zaman daha kolaydı tabii her şey, 25er sorudan 100 soru ve 120 dakika. O zaman bi de yetiştiremeyenlerimiz vardı. Şimdi sınavın kaçar soru, kaçar dakika olduğunu görünce insanın gülesi geliyor. Tek olay o da değildi, 8. sınıf hepimiz son kez birlikte olacağımızı bildiğimizden her anının tadını çıkara çıkara geçirdiğimiz bi yıldı. Hayatımın en güzel yılıydı bile diyebilirim. Dersaneden önce pizzalar, pastalar mı yemedik? Okulun içindeki markete kaçıp, burn içip - ki burn un sarhoş edebileceğini düşünüyorduk- sonraki derslerde durmadan gülmedik mi? Hocaya bakıp, içimizden sinek sesi çıkarıp, suçları başkalarına mı atmadık? Hele hatırlıyorum, biri kara burn döküp, yiyip, tadının güzel olduğunu söyleyince, hepimiz kara burn döküp yemiştik. Anaokulun oyuncak tulumbasıyla su savaşı yapmış, sonra da Ahmet Hoca'ya (kendisi en harika müdür yardımcısıydı herhalde) yakalanmıştık. Sonra bize kızar diye beklerken, bizi dersten muhaf sayıp, saç kurutma makinesi ve kıyafet vermişti.
Bunların günümüzle alakası ne? Sanırım sonlar, başlangıçlardan daha özel oluyor ve şu sene de bir son, bunu bugün düşünürken farkettim. Okulla ilgili güzel anılarım saysam bitmez; ama sonsuza dek hatırlayacağım böyle anılarımın bu sene olacağını umuyorum. Gould'dan bir daha geçemeyeceğiz hiçbirimiz mezun olduktan sonra. Geçeceğiz; fakat öğrenci olmayacağız. Koca koca mezun "adamlar" olacağız.  Şu anki biz, o anki biz olmayacağız, olamayacağız.
O yüzden bu senenin harika olmasını diliyorum ve hep hatırlamak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder